İftitah Tekbiri
77- Namaza: "Allahü Ekber" diyerek başlanır. Bu bir iftitah (başlangıç) tekbiridir. Buna "Tahrime"de denir. İftitah tekbiri, ancak Yüce Allah'ın şanını yüceltecek olan O'na mahsus bir ifade ile yapılır. Bununla namaza girilmiş ve dünya işleri ile ilgili kesilmiş olur.
Tahrime, Hanefîlere göre namazın aslen bir rüknü değil, bir şartıdır, namazdan öncedir. Böyle olmakla beraber, namazın rükünlerine çok bitişik olduğu için bu da bir rükün sayılmıştır.
Üç İmama göre, tahrime de aslen namazın bir rüknüdür. Bu ayrı görüşlerden birtakım meseleler doğar.
78- Namaza başlarken "Allahü Ekber" yerine "Allahü'l-Kebîr" veya "Allahü Kebîr" yahut yalnız "Allah" denilmesi,de farz için yeterlidir. Bunlarda da Yüce Allah'ın şanını yükselten mana vardır. Fakat şu ifadelerle namaza başlanmaz: "Allahümmeğfîr lî, Estağfirullah, Eüzü Billah, Bismillâh." Çünkü bunlar birer dua sözleridir, yalnız tazimi ifade etmezler.
79- Bir elif ziyade ederek " اَللّهُ اَكْبَرْ= Allahü Ekbâr" denilmekle namaza başlanmış olmaz. Namaz içinde böyle denmesi, sahih olan görüşe göre namazı bozar; çünkü mana değişmiş olur.
"Allah" ismi celilinin elifine med (uzatma) ilavesiyle " اَللّهُ = Allah" denilmesi de, şübheyi ifade edeceği için namazı bozar. Alimlerden Muhammed ibni Mükatil'e göre, eğer namaz kılan kimse, med ile medsizliği (bir harfi çekip çekmeme halini) ayıramayacak bir durumda ise, namazı bozulmaz. Fakat önceki söz esastır. Çünkü bu cehalet özür kabul edilmez.
80- "Allahü Ekber" yerinde Farsça'da kullanılan kâf harfi ile "Allahü Egber" denilse, bununla namaza başlanmış olur.
81- İmama uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tamamı kıyam halinde alınması şarttır. Bunun için rükû halinde bulunan bir imama uyan kimse, kıyam halinde "Allahü Ekber" derken, "Ekber" sözünü rüküa vardıktan sonra diyecek olsa, imama uyması sahih olmaz.
Tahrime, Hanefîlere göre namazın aslen bir rüknü değil, bir şartıdır, namazdan öncedir. Böyle olmakla beraber, namazın rükünlerine çok bitişik olduğu için bu da bir rükün sayılmıştır.
Üç İmama göre, tahrime de aslen namazın bir rüknüdür. Bu ayrı görüşlerden birtakım meseleler doğar.
78- Namaza başlarken "Allahü Ekber" yerine "Allahü'l-Kebîr" veya "Allahü Kebîr" yahut yalnız "Allah" denilmesi,de farz için yeterlidir. Bunlarda da Yüce Allah'ın şanını yükselten mana vardır. Fakat şu ifadelerle namaza başlanmaz: "Allahümmeğfîr lî, Estağfirullah, Eüzü Billah, Bismillâh." Çünkü bunlar birer dua sözleridir, yalnız tazimi ifade etmezler.
79- Bir elif ziyade ederek " اَللّهُ اَكْبَرْ= Allahü Ekbâr" denilmekle namaza başlanmış olmaz. Namaz içinde böyle denmesi, sahih olan görüşe göre namazı bozar; çünkü mana değişmiş olur.
"Allah" ismi celilinin elifine med (uzatma) ilavesiyle " اَللّهُ = Allah" denilmesi de, şübheyi ifade edeceği için namazı bozar. Alimlerden Muhammed ibni Mükatil'e göre, eğer namaz kılan kimse, med ile medsizliği (bir harfi çekip çekmeme halini) ayıramayacak bir durumda ise, namazı bozulmaz. Fakat önceki söz esastır. Çünkü bu cehalet özür kabul edilmez.
80- "Allahü Ekber" yerinde Farsça'da kullanılan kâf harfi ile "Allahü Egber" denilse, bununla namaza başlanmış olur.
81- İmama uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tamamı kıyam halinde alınması şarttır. Bunun için rükû halinde bulunan bir imama uyan kimse, kıyam halinde "Allahü Ekber" derken, "Ekber" sözünü rüküa vardıktan sonra diyecek olsa, imama uyması sahih olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder